Hazaryalı Gesar Gök Orda Kağanlığı’nın bir subayıdır. Her bozkır kurdu gibi sıcakkanlı ve neşeli bir yırtıcıdır. Üvey babası Yüce Kağan İlteriş`in önderliğinde Ordalılar altın çağlarını yaşamaktadırlar. Hem Tanrıların hem de orta dünya ırklarının tüm hazineleri ayaklarının dibine serilmiştir. Fakat Etugen diyarının üstünde karanlık bulutlar toplanmaktadır. Doğuda İhtiyar Ling İmparatorluğu sessiz fakat emin adımlarla bozkırlıların prangalarından kurtulmaya uğraşırken batıda Mazderan Şahlığının patavatsız cüceleri sarp yamaçlarından inerek bereketli ovalarda  şanslarını  denemeye yeltenmektedir. Etugenin yabani ırkları Tepegözler, oburlar ve diğer kana susamış yaratıklar doğu sislerine doğru beklenmedik bir göç başlatmışlardır. Suyun ötesinden gelen sesler aydınlık ve karanlık güçler arasındaki nihai hesaplaşmanın yaklaştığını fısıldamaktadır. Kara Efendi Erlik bin yıllık sessizliğini bozup kardeşi Ülgen`den intikam almak üzere harekete geçtiğinde Gesar yaklaşan fırtınadan halkını korumak zorundadır.

Eski Türklerin mitlerinden esinlenilmiş Gesar sagası geniş Avrasya sahasındaki tüm kültürlerin söylencelerini ustalıkla işleyerek birleşik bir Doğu mitolojisi kuruyor. Çizer Bartu Bölükbaşı ilk Türk mitolojisi çizgiromanı olan Gesar: Yokbol Başlıyor`dan sonra bu sefer kahramanımızın öyküsünün başlangıcına odaklanıyor. yemyeşil çayırlardan esen kuru rüzgarlar yüzümüzü yalarken bozkırları tutuşturan ilk kıvılcımın atıldığı güne dönüyoruz.