…*Nerede kalmıştık...* Dedi Azra.
*Gençlerden söz ediyorduk* dedi kitapçı.
*Gençliğimizi çok iyi yetiştiremiyoruz. Orta öğretimden çok donanımlı gelmiyorlar. Dünyayı anlamakta, algılamakta güçlük çekiyorlar. Özgüvenleri yetersiz. Erken vakitte gelecek kaygısıyla tanışıyorlar. Kolayca tahriklere kapılıyorlar. Kafaları karışık. Hepsi değil ama bu durumda olan çok gencimiz var.*
Kızlar başlarıyla onayladılar adamı.
*Ben kitap satarken ülkenin her yerini geziyorum. Gençliğin durumunu da en az aileleri, hocaları kadar biliyorum. Evet, sıkıntılarımız var. İş ve ekmek hesabı yapan genç nüfusumuz çok. Buna karşılık girişimcimiz çok az, beceri sahibi ara elamanımız yetersiz. Ülkenin ekonomik olanakları genç nüfusumuz gibi hızlı artmıyor. Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleşen darbeler, darbe girişimleri, siyasi sıkıntılar gidişatı durdurarak, yavaşlatarak bazı şeyleri geri bıraktıkça genç insanlar olumsuz etkileniyorlar.*