Tükendi
Stok AlarmıHer zaman farkında olmasak da, düşüncelerimizin, kanaatlerimizin, hatta değerlerimizin hemen hemen tamamı, düşünce tarihini oluşturan büyük dünya görüşleri içerisinde bir yerlere oturur. Felsefe olmadan yaşadığımız dünyayla ilgili anlayışımızın eksik kalmasının nedeni budur.
Düşünce geleneğinin büyük yapıtlarını tanımak, kendine ve başkalarına yönelik zekâ ve anlayış kazandırmanın ötesinde, daha iyi ve özgür yaşamaya da yardımcı olur. Belki bunlardan da önemlisi, felsefede, hayatı felç eden korkuları yenmeyi sağlayacak bir şeyler vardır. Yaşamayı öğrenmek, ölümün çeşitli yüzlerinden gerçekten korkmamayı öğrenmek veya günlük hayatın sıradanlığınının, sıkıntının, akıp giden zamanın ötesine geçmek…
Felsefe, insanın bu sorulara aradığı cevapların hikâyesidir. Ama felsefe kitaplarının ürkütücü bir yanı da vardır.
Çünkü onları herkesin kolayca anlayamayacağı gibi, pek de haksız sayılamayacak genel bir kanı yerleşmiştir.
Luc Ferry, antik Yunan’dan başlayarak Batı felsefesinin günümüze dek uzanan ana uğraklarını ele aldığı bu eserinde, felsefenin ne olduğunu anlamak isteyen ama daha ileri gitmeyi düşünmeyen yetişkinlere; derinlemesine felsefe çalışmak isteyen, fakat zor yazarları tek başına okuyabilmelerini sağlayacak temel bilgilere henüz sahip olmayan gençlere seslenmeyi seçiyor. Konuya en hazırlıksız olan okuyucunun bile, Batı düşüncesi tarihine damgasını vurmuş en önemli felsefe akımlarının manasını kolaylıkla anlamasını sağlayacak bir dil ve yöntem kullanıyor.