Yaşamın içinde yaşanılan mekânın mı yaşanılan ortamın mı içimizde olan sevgi ve özlemleri dışa vurup yaşama katmamıza etkisi hangisindedir bilinmez?
Yalçın kayaların ve gür çam ormanlarının yaylalarından koparak Karadeniz’e ulaşan berrak suların kenarında büyümüş yem yeşil çimen arasında rengârenk çiçekler gibi farklı, masmavi gökyüzü gibi duru yaşamalı.
Sevgiyi esirgemeden, özlemi ayak diremeden, yarın ne olur deyip de özgür dünyada hapishane hayatı yaşamamalı dimağı insanın.
Dil, din, renk gözetmeden sevmeli, yaşama tutunacak kadar çalışmalı, bölüşerek harcamalı, bazen yürüyerek, bazen koşarak zaman zaman da ayaklarını uzatıp oturarak aşmalı zorlarını, yadırgamadan kucaklayarak sevmeli dünya insanını.
Severken yaşamalı, sevdikçe yaşatmalı, yaşadıkça kırlarına uzanmalı dünyanın….