Yüzyıldır babadan oğula geçen aile şirketini iflasın eşiğine getiren Orhan, bu sorumluluğun yükünü taşıyamaz ve intihara kalkışır. Fakat şakağına dayadığı silahın tetiğini çekemez. Bunu gurur meselesi yapan Orhan, o gece bir plan yapar. Kimliğini, cüzdanını, telefonunu köprünün tam ortasında kapısını açık bırakarak terk ettiği aracında bırakıp, bulabildiği tek otobüsle bilinmeyene doğru yola çıkar. İstediği, herkesin onun öldüğüne inanmasıdır. Karısını, kızını ve sahip olduğu her şeyi geride bırakan Orhan gittiği yerde yeni bir hayata başlar.