Tükendi
Stok Alarmı(…) Yüzüne bakmadan yoluma devam etmiş, ilk sokaktan sola dönüp Moda Caddesi’ne Çıkmıştım. O da on metre arayla arkama takılmış, caddenin bitimindeki Mektep Sokağı’nın başına kadar peş peşe yürümüştük. Sokağa girince koşarak yanıma gelmiş, koluma girmişti. İlkbaharın yeşillendirdiği otların üzerinde epeyce ilerledikten sonra denize bakan bir yerde, çalılıkların arasında kendimize yer bulup oturmuştuk. Ben bulunduğumuz yere alışmaya çalışırken o, kendi evindeymiş gibi rahat hareketlerle hemen soyunmaya başlamıştı. (…) Mustafa’nın Çayırı’nda her şey umduğumdan çok daha çabuk gelişmişti.
Deniz Kavukçuoğlu, yaşamının çok büyük bir bölümünü geçirdiği Moda’nın yıllar içinde yaşadığı değişimlere yakından tanıklık etmiş biri. Bu nedenle sokaklarında, bahçelerinde, lokantalarında sayısız anıları var. Ancak bu kitap bir anı kitabı olmakla yetinen bir çalışma değil. Moda’nın ilk dönemlerinden, ta Bizans’tan Başlayan bu kitap, günümüzün Moda’sına Kadar Yol alırken sık sık semtin eski binalarında, bahçelerinde soluklanıyor, oraların öykülerine kulak kabartıyor.
Deniz Kavukçuoğlu ile birlikte Mühürdar’dan Moda’ya doğru yol aldıkça konaklarla bezeli kozmopolit bir semtten günümüz apartmanlarının değiştirdiği yaşama geliyor, yaşanmış ve bazıları hâlâ yaşayan insanlarıyla tanışıyor, o günlerden kalmış birkaç dükkânın kapısından bakıyoruz.