“Yapma oğlum, evimizden, bizden ayrılma!” diye yalvarıp gözyaşı dökerken, hayatına müdahale etmeyi de kendime yakıştıramıyordum. Bir gün hepiniz gidecektiniz, kimseye “Beni bekleyin!” diyemezdim.
“Anne uzağa gitmiyorum ki her zaman görüşürüz, ben hep yanınızda olacağım.” diye beni teselli ediyordun. Öyle de yaptın. Elinden gelmeyen iş yoktu. Ne zaman bir ihtiyacımız olsa seni aradık, ne işimiz varsa yaptın.
Senden sonra ağabeyin İspanya’ya yerleşme kararı aldı. “Gitme oğlum, yanımızda kal!” diye ona da çok yalvardım. Ama sana nasıl engel olamadımsa ona da olamadım. Birer birer yuvadan uçuyordunuz. Her giden “Anne ben sizi bırakmıyorum, en ufak bir şeyde ara, hemen gelirim.” diye beni rahatlatmaya çalışıyordu. Sanki ben gidenin dönmeyeceğini, dönemeyeceğini bilmiyordum.
Gittiniz…