Taşeli Platosu, engebeli coğrafyasına rağmen duygulara dokunan birçok hikâyeye ev sahipliği yapar. Burası varlığıyla birçok dere ve akarsuya hayat veren eşsiz bir göle benzer. Bu gölün suyu ne eksilir ne kurur. Çünkü burası ruhunu Türk milletinin varlığından alır. Halk içinde yaşayan hikâyelerin bir çoğunun geçtiği mekân; dağlarıyla, vadileriyle, yayla ve sahilleriyle işte bu Taşeli Platosu’dur. Bölgenin zor koşulları güçlü insan karakterleri inşa eder. Bu karakterler ise hikâye ve romanlarda anlatılan acı tatlı nice olaya hayat verir. Bu yüzden anlatılan hikâye ve roman tadındaki olaylar duygu yüklü ve anlamlıdır. Taşeli Platosu, diğer taraftan bir deniz fenerine benzer.

Fırtınalı denizlerde dev dalgaları aşarak yol almaya çalışan gemicilere yol gösterir. Kurtuluş ve selamete erişmenin adıdır o. Kutup Yıldızı’na benzer. Derdine dermen arayanlar onun ışığında yol alarak derdine şifa bulur. Kendi kendine yetmenin, kendini aşmanın, özgüvenin, cesaretin, gücün adresi Taşeli Platosu’dur. Burada yaşayan insanlar bu duyguları iyi bilir. Onları tanımak demek insan denen varlığı tanımak demektir.