“Henüz bestelenmemiş müziği duymasını sağladığımı ve onu benim için besteleyeceğini
söylüyordu.”
Saygın bir viyolonist olan Jean St-Arnaud, öğretmenlik yapmak için yıllar sonra yeniden
Montréal’e dönmüştür. Burada yıllar öncesinden tanıdığı Faustine Favrau ile karşılaşmasının
ardından geçmişin hayaletleri peşine düşer. Jean iki kurşun yemiş, hayatının kalanında
tekerlekli sandalyeye mahkûm olmuştur. Zeki bir dedektif olan Maréchal, olayı aydınlatmak
için yardımcısı Serge ile birlikte titiz bir soruşturma yürütecektir.
Gamlar, notalarla örülmüş, ruhunun gıdası müzik olanlar için son derece doyurucu bir eser.