Hikâye ve romanlarıyla tanınan Cengiz Aytmatov, bir tiyatro oyunuyla karşımıza çıkıyor bu kez.
Çok yönlülüğüyle dikkat çeken bu eserin dar alanında, savaş sırasında arkadaşlarını ihbar ederek sürgüne gönderilmesine neden olan kişiler arasındaki dostluk, hak, adalet, güven, sevgi gibi duygular sorgulanır. Daha geniş alanında ise insanoğlunun saflığı, toplumdaki konumu, toplum ve zaman önündeki sorumluluğu gibi meseleler etrafında tartışılır ve sanata dair çok çeşitli sorulara yanıt aranır. Sürgüne gönderilen ve bunun sonucunda yeteneğinden olan arkadaşları Sabur’un vaktiyle sorduğu soru, eserin de temel sorusudur aslında: İnsan nasıl insan olmalıdır?