Herkesin Hayatından Sessizce Geçip Giden Biri Olmuştur.
*O vakitler evlat, toplum ve fikirler birbirine bu kadar uzak değildi. Hiç değilse toplumun değer yargıları daha ön plandaydı. O zamanlar uzak olmak gerçekten bedenen uzak olmayla eşdeğerdi. Şimdilerdeki gibi bedenler yan yana; ruhlar, elinizdeki şu cep telefonu denen zımbırtıların içinde değildi. Okumuş olmaya gelecek olursak; okumak demek, öğrenmek demekti. Mütevazılığı, haddi bilmeyi öğrenmekti.
Şimdiki gibi iki satır okuyan kendini allamei cihan sanıp elâleme caka satmak için çıkmazdı meydanlara. Bilginin kaynağını, zor şartlarda olmasına rağmen araştırır, bugünkü gibi ortaya atılan, kaynağı dahi verilmeyen yalan bir bilgi ile kendilerini elit diye pazarlayıp toplumdan üstün görme çabasına girmezdi insanlar. Biz geldik gidiyoruz evlat, bu konularda siz ve sizden sonra gelen kuşaklar için üzülüyorum, maalesef fikirlerin şeffaflığındansa kıyafetlerin şeffaflığı peşinde koşanlara üzülüyorum.*