Bu çalışmada, Fransa’da yapılan İslam tartışmalarına odaklanılmaktadır. Tarihte Batı medeniyetine önderlik yapmış olması; kolonyalist süreçte birçok Müslüman toplumu sömürgesi altına alması ve buna bağlı olarak katliamların yaşandığı Cezayir tecrübesi; sömürge topraklarında ve metropolde, Müslüman toplumları kontrol altında tutacak mekanizmalar üretmesi; kolonyal tarihi ile yüzleşmeyi reddetmesi; banliyö gibi hassas bölgelerde Müslümanları kendi kaderlerine terk etmesi; laikliği öne sürerek Müslümanların Fransız toplumuna uyumlarının imkansızlığı iddiası ve böylece istenmeyen düşman algısı yaratması; ifade özgürlüğü adı altında İslamofobik karikatürlerin devletin teşvikleri ile sürekli gündemde tutulması; dini kriterler üzerinden nüfus sayımının yasak olmasına rağmen ülkede yaşayan Müslüman nüfusu, abartı rakamlarla istilacı yapma çabası; başörtüsü ve burka yasakları gibi Müslüman kadınların dini yaşamlarını kısıtlayacak yasaları hayata geçiren ilk Avrupa ülkesi olması; Ayrılıkçılığa Karşı Yasa gibi girişimlerle Fransa İslam’ı adına atılan adımların kurumsal ırkçılık ve kurumsal İslamofobiye dönüşmesi; Müslüman vatandaşlarını toplumda görünmez yapmaya çalışması ve Avrupalı Müslüman nüfusun çoğunluğuna ev sahipliği yapması gibi pek çok sebep “Neden Fransa’da İslam?” konusuna odaklanıldığını açıklamaktadır.