Tükendi
Stok Alarmıİslam dünyasının Kurtuba’da Endülüs Emevi, Kahire’de Fatımi ve Bağdat’ta Abbasi hükümdarları arasında siyaseten üçe bölündüğü bir çağda, ilmi tartışmalar da bu siyasi rekabetin dönüştürücü etkisi altında şekillenmekteydi. Bir yanda halifeler siyasi otoritelerini tanımlamak ve sağlamlaştırmak için ulema ve mutasavvıfların kavramsallaştırmalarına başvururken, fakihler, filozoflar, mütekellim ve mutasavvıflar da ilmi otorite ve toplumsal rehberlik tartışmalarını bu iktidar mücadelesi altında sürdürmekteydi. Bates College öğretim üyesi Dr. Ali Humayun Akhtar, 10. yüzyıldan 12. yüzyıla dek bu siyasi rekabetin ve endişelerin hâkim olduğu bir toplumsal ortamda felsefe, kelam ve tasavvufun nasıl hem bir mücadele hem de karşılıklı etkileşim içinde olduğunu ortaya koyuyor. Filozoflar, Mutasavvıflar ve Halifeler İslam entelektüel tarihinin en çetrefilli metafizik meselelerini tarihi ve siyasal bağlamını ve çerçevesini ihmal etmeden ele almayı başarıyor. İbn Meserre, İbn Hazm, İbn Berrecan, İbn Kasi ve İbn Tufeyl başta olmak üzere, alim ve sufilerin eserlerini derinlikli ve titiz bir incelemeye tabi tutarak bilhassa Endülüs entelektüel tarihine ışık tutuyor ve İslam düşünce tarihine esaslı bir katkı sağlıyor.