Tükendi
Stok AlarmıSiyonistler Yahudiliği, sınıfsallığı içinde ele almıyorlar, tam tersine Yahudiliği, homojen bir bütün olarak topraksız, sınırlar aşırı bir dünya ulusu olarak kavrıyorlardı: sınıflara ayrışmamış homojen bir yapıyı ifade eden dünya ulusu! Bu anlayışın mantıksal sonucu şuydu: Yahudi, yaşadığı ülkede sınıf mücadelesine katılmamalı, geleceğini orada aramamalıdır. Yahudi, geleceğini Filistin`de aramalıdır.
Siyonist ideoloji, Yahudi sorununu Filistin`e göç ve göç eden Yahudilerden oluşan bir Yahudi toplumu oluşturmak ile çözmeyi amaçlamıştır. Ama Siyonizm, bütün Yahudiler tarafından kabul edilmemiştir, benimsenmemiştir; evet Siyonizm Yahudi insanını iki kampa bölmüştür. Siyonizm`in en keskin karşıtları Talmud-Yahudileriydi. Bunlar, Yahudiliği din olarak görüyorlardı. Hitler`in iktidara gelmesinden sonra da Avrupalı Yahudilerin önemli bir kısmı Siyonizm`e karşıydı. Siyonistlerin ilk kongreleri de (Basel) farklı akımların şiddetli mücadelesine sahne olmuştu.
Bu kongrede Batı ve Doğu Avrupa Yahudi`leri arasındaki fark görülmüştü.
Siyonizm şunu diyordu: Nüfusunun ezici çoğunluğu Yahudi olmayan toplumlarda Yahudiler, yabancı vücudu; yabancılığı ifade ediyorlar. Bundan dolayı kurtuluşu, Filistin`de Yahudi devletinin kurulmasında aramalıdırlar. Ama Filistin`e göç, ülkenin işgali ve bağımsız bir Yahudi toplumunun kurulması; bu anlamda Siyonizm iki olmazsa olmazla karşı karşıyaydı:
Birincisi: Yerli Arap nüfusun ülkeyi terk etmeye zorlanması; Filistin`in Arapsızlaştırılması.
İkincisi: Emperyalizmle devamlılığı olan ittifak; Siyonist amaca ulaşılması için güçlü bir dış gücün/emperyalizmin siyasi, askeri ve ekonomik desteği kaçınılmazdı.