Sicilya Konuşmaları`ndan sonra şimdi de Fil. Vittorini`nin bu kitabı İtalyan yoksulluk edebiyatının önemli örneklerinden. İş bulamayan, aş bulamayanların dünyası bu dünya. Bu dünyayı ne kadar anlayabiliyor bugünün edebiyatı? Yok mu oldu bu dünya? Yoksa kestane kebabın ve bir kadeh şarabın dünyayı değiştirmeye yettiği, bir davetsiz misafirin eve neşe kattığı bir dünya artık anlatılmaya değmiyor mu? Ya konuşmayan, gayet ağır hareket eden büyükbaba.
Onu ne yapacağız? Annenin karmaşık hali mi var üstümüzde? Gurur mu duyuyor babayla yoksa onu yoklukların baş sorumlusu ilan edip kovmak mı istiyor? Fil gibi adam büyükbaba, İtalya`daki tünel inşaatlarında çalışmış, tuttuğunu koparmış, dev gibi bir adam; ve bu dev gibi adam, fil gibi duruyor. Duruyor öyle. Gidene kadar. Gittiğinde, gitmiş oluyor.