Gazetecilik, hukuk devleti normlarının işlemesi, haksızlıkların önlenmesi, zorbalıkların önüne geçilmesi amacıyla yapılması gereken bir meslek midir, yoksa liberal bakış kapsamında belirtildiği gibi, üretim-satış-kâr zincirinin devamlılığını sağlayan bir meslek midir? Mesleğe bakış açısındaki en önemli farkın gazetecilerin çalışma olanaklarıyla belirlendiğini düşünüyoruz. Gazeteciler, demokratik hukuk devleti yasal güvencesinde çalışmayı hak ediyor. Dolayısıyla kitabın çıkış noktası, gazetecilik mesleğinin içinde bulunduğu demokratik hukuk devleti kapsamındaki çalışma şartlarını bir kez daha güncellemek; var ise; yapılan hatalar ve alınması gereken önlemler konusunda gelecekte bu mesleği seçmek isteyen gazeteci adaylarına kendi kuşağımızın tecrübelerini aktarmak fikridir.
Hürriyet’ten 2019’da 45 gazeteci sendikalı oldukları için “işletmesel nedenler” gerekçesiyle, tazminatsız işten atıldı. Türk basınının önemli kaynaklarından birisi olan Hürriyet gazetesi çalışanlarının yasa dışı uygulamalar ile işten çıkarılmaları şüphesiz kitap olarak yazılmayı ve kamuoyu ile paylaşılmayı hak ediyordu. Araştırmada Hürriyet’ten atılan fikir işçilerinin sosyal güvenceleri hakkındaki görüşleri değerlendirilmiş; 2019-2023 sürecinde verdikleri hukuk mücadelesi incelenmiştir. Bu amaçla Hürriyet gazetecilerinden Mesude Erşan, Banu Tuna, Serkan Ocak, Emre Özpeynirci, İpek Özbey, Dürdane Kırçuval, Deniz Dallı, Kenan Başaran, Aydil Durgun ve Önder Öndeş ile röportajlar yapılmış; emek gazetecisi ve yazarı Atilla Özsever, TGS Başkanı Gökhan Durmuş, Türkiye Gazeteciler Sendikası Avukatı Meliha Selvi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden konuyla ilgili ayrıntılı bilgi ve görüşler alınmıştır.
Elde edilen bulguların Hürriyet gazetesi ve gazetecilerin sosyal güvenliği hakkında yapılacak yeni çalışmalara katkı sağlaması dileğimizdir.
Olcay UÇAK