İslam coğrafyasında kök salmış cemaat ve cemiyetlerden kimisi dinin inanç kimisi mistik kimisi de siyasî yönüyle iktifa etmektedir. Neticede itikadıyla, ahlâkıyla ve hukukuyla dengeli bir İslam tasavvuru yerine değerler hiyerarşisinin bozulduğu -tabir caizse- hilkat garibesi bir İslam karşımıza çıkmaktadır. Böyle bir vasatta ise kendi görece doğrularıyla mutmain olan İslamî oluşumlar, bütüncül ve İslâm’ın her yönüne hak ettiği saygıyı

gösteren pratikler geliştirmekten âciz kalmaktadır. Bu noktada fıkhu’l-evleviyyât (öncelikler fıkhı), Müslüman bireyin gerek İslam’ı yaşarken gerekse insanları ona çağırırken göz önünde tutacağı hususları önem/öncelik/evleviyyet sırasına vurgu yaparak işleyen, aslî kaynak ve maksatları ışığında İslam hukuk felsefesi ve metolojisine bağlı olarak gelişen bir disiplindir.