Sanki bir tufandı. Gök delinmiş gibi aralıksız yağmur yağıyor ve bütün ordu Semlin’e doğru sel, çamur ve sis içinde ilerliyordu. Karanlık ormanlara Belgrad-fiabaç yolu çökmüştü. Karanlık ormanlara, sap yokuşlara, uçurumlu dağlara alışkın olmayan nakliye develeri, yedekçileriyle beraber kaybolmuşlardı. Subaylar bağırıyor, boru sesleri işitiliyor, atlar kişniyordu. Hatta Padişahın otlağı bile meydanda yoktu. Bu kısa yol, üç gündür bitip tükenmiyordu.