İstanbul payitahtının en güzide semtidir, Fatih. Her şey bir yana Peygamber Efendimizin (a.s.m.) “Ne güzel kumandan!” buyurduğu Fatih Sultan Mehmet Han, ismiyle anılan bu semtte medfundur.
Fatih Camii ve civarı İstanbul’un Mekke’si, Eyüp Sultan Camii ve Haziresi İstanbul’un Medine-i Münevveresi ve Hazreti Pir Yusuf Sümbül Sinan Camii ve Türbesi ise İstanbul’un Kerbela’sı olarak kabul görmüştür. Ancak Fatih Camii ve civarının İstanbul’un yüzünü aksettiren ve şehrin, hatta bu memleketin nasıl bir halde olduğunu gösteren ve ortaya koyan acayip bir hali vardır.
Fatih semti, her bakımdan yaşayan ve maneviyatı diri olan bir yerdir. Öyle ki; Gönenli Mehmet Efendi, Fatih Camii ve civarı için “Burası öyle feyizli ve bereketli bir yer ki, Fatih’te talebelik yapıp muvaffak olamamış, hatta talebe olmaz bundan diye kovduğumuz kişiler bile gittikleri yeri ihya ediyorlar. Varın artık düşünün burada ilim irfan sahibi olan adamın halini” buyurarak Fatih’in önemine dikkat çeker. Ayrıca Fatih semtinin mübarek ve sahipli olduğuna işaret buyurarak da keyfekeder Fatih’ten evini taşıyanlara, bu beldenin manevi sahipleri tarafından inkisar edildiğini söyler...
İslam dünyasından bahsediyorsak bunu Osmanlı ve Türkiyesiz konuşamayız. Bunu konuşmak için İstanbul’la söze başlamak zorundayızdır. Zira İstanbul kitabının Fatiha’sı da Fatih semtidir vesselam...