Dünyanın âdeta direksiyonuna oturtulan insanoğlu; fark etmek, fark edilmek, fark edecek yeteneklerle donatılmak ve fark ettiğinin gereğini yapabilmek gibi oldukça bilinçli bir süreci yöneten güçlü bir varlık olarak dünyaya getirilmiştir. Binaenaleyh insan, gerek kendi dışında olup-bitenler hakkında, gerek kendi işlediği şeyler hususunda ve gerekse de neden olduğu şeyler konusunda bütünüyle “farkında olan” bir varlıktır. Onun bu yapısıdır ki, insanı daha işin başında yaradılışın ontolojik değeri olarak halk edilen bütün varlıkların önüne taşımıştır.