Milli tarihin derinliği, milli köklerin derinliği ve temellerinin sağlamlığı demektir. Bu açıdan Türkler, tam bir bahtiyarlık içindedirler. Çünkü, Türklerin tarih sahnesinde göründüğü ve devlet olduğu çağlarda, bugünün itibarlı milletlerinden çoğunun adı bile yoktu. Dünyaya söz geçiren tarihi şahsiyetler, mensubu bulundukları milletin saygıdeğer şahsiyetini oluştururlar. Farabi’yi, İslam Dünyası içinde İlk Çağ Batı Düşüncesini temsil eden her hangi bir dünya filazofu olarak görenler olabilir. Farabi’, dünyaya söz söylemiş, dünya medeniyetine katkıda bulunmuş ölmez insanlardan biri, Türk olan birisidir. Kendi şahsında o, Türkün düşünce kabiliyetini ve felsefi dehasını gösterdiği gibi, İslam öncesi ve İslami Türk kültürünün fikri-manevi mirasını aksettiren, bu mirasın sentezinden doğmuş ve tam bir bütünlük arzeden abide şahsiyet olma vasfını da temsil etmektedir.