Duygu yüklü kalplere açılıyoruz engin denizlere. Yakın hissettiğimiz gülüşlerin limanına demir atıp dinleniyoruz bazen. Demir attığımız limanlarda kader, farklı masallar içerisinde bırakıp bizi çırpınışlarımızı izliyor. Bazen bu masalda en yakın en uzak, en uzak olan en yakın olup yazmaya devam ediyor kaldığı yerden hikayemizi. Yazan kalemin mürekkebi; sayfaya düşen gözyaşlarıyla ne kadar dağılsa da, gülüşlerimiz güneş olup önce rengarenk gökkuşağı açtırıyor gökyüzümüze, ardından bahar çiçekleri yeşertecek kadar toprağımızı ısıtıyor. Yeşeren her çiçek tohumunu avuçlarınıza bırakıp, güzel kalpli yüreklerde sevgiyle sulayıp aşkla büyütmeyi okuyacağız bu hikayede.