“Gençlik çağı, kızlar adına daha zor ve çetin bir çağdır. Genç kız, çoğu zaman bunalımlar dönemini yalnız başına aşmak mecburiyetinde kalır. Varlığı üzerinde derin, sürekli yankılar meydana getiren ve kimi vakit büyük korkulara yol açan sinir, akıl hastalıklarına yataklık yapan erinlik olayını (şokunu), yalnız başına karşılar. Gelişen kişiliğin eseri olan bağımsız hayat isteğini gerçekleştiremez. Çok kereler olağanlığın sınırlarını aşan bir baskının altında bunalır. Bilinçaltını dolduran doğal istediğini yüceltmek güzelliğinden yoksun kalır. Birbirleri ile çelişen ikili yaşam zorunluluğu duyar. Zaman zaman ve gizliden gizliye, yaradılışına uygun tasarımlarla kendini avutmaya çalışır. Suçluluk duygusunun etkisiyle karşılaşır. Yaradılışını tamamen inkâr etmeye çalışır. Sıkıntılar arasında çırpınır. Ve gelecekteki eşini gerektiği gibi seçemez. Yuvasını geçici duygularına uyarak (aldanarak) kurmaya çalışır. Yanî arkadaşlar yaşam boyunca bu tür kızlarımız aldanır, aldatılır, ıstırap çeker ve mutsuz olurlar.”

H. Elçibey Temel