Tükendi
Stok AlarmıYaratılışla ilgili ayetler, ilk, asli, tarihî mana ve mesaj itibarıyla müşrik ve kâfir insanın, kendisini var eden Allah’a karşı nankörlükte bulunduğuna dikkat çekmekle birlikte, bu dikkat çekiş, her çağdaki münkir ve nankör insanlar için de bütün boyutlarıyla geçerlidir. Söz konusu ayetler, yine her çağdaki mümin insanlara da hamd ve şükür mesajları içerir. Aslında bu mesajlar, zihinsel olarak çok sade ve basit olarak kavranabilir görünmekle birlikte, pratik hayatta özümseme ve gereğince edip eyleme noktasında çok ciddi bir imani ve irfani duyarlılık gerektirir. Bu açıdan bakıldığında, kâinattaki büyük-küçük tüm varlıkların, güneş ve aydan, dağlar ve taşlara, kuşlardan nebatata kadar bütün her şeyin, kendilerine vücut veren Allah’ı tesbihle (yüceltme) meşgul oldukları idrak edilir. Canlı-cansız tüm varlıkların Allah’a secde (saygı) ve tesbih (yüceltme) hâlinde bulunması, Allah’ın, kendilerine yüklediği işlevleri kusursuz biçimde yerine getirmek suretiyle O’nun yaratma kanununa boyun eğmesi anlamına gelir. Kâinattaki mükemmel düzen ve işleyiş, Allah’ın yaratma fiilindeki hikmet ve inayeti de gösterir.
“Nedir Ne Değildir?” projesi çerçevesinde telif edilen 10 kitaptan oluşan bu seride, günümüzde sık sık tartışılan konular üzerinden ilmî disiplinlerin birbirleriyle ilişkileri, ayrıldıkları noktalar ve yöntem farklılıklarını göstermeye çalıştık. Aynı konuda, tefsir, hadis ve kelam olmak üzere üçü sabit, biri ise ele alınan konuya göre değişken olmak üzere dört ilim dalından dört uzmanın konuyu ele almalarını, ortaya koymalarını istedik.
Bizi bu projeyi gerçekleştirmeye teşvik eden etkenlerden biri, son dönemlerde dinî konularda yapılan tartışmaların düzeyinin oldukça düşmüş olduğunu gözlemlememizdir. Nitekim dinî tartışmalara yetkin olan ya da olmayan herkes katılabilmekte, hatta çoğu zaman konuşması gerekenlere söz verilmemektedir. Bu proje ile bilim insanlarının, görüşlerini polemik ortamı olmadan sükûnetle anlatmalarına zemin oluşturmaya çalıştık.
Proje, Müslüman bilim insanlarının, birbirlerini dışlamadan, ötekileştirmeden ve tekfir etmeden görüşlerini ortaya koyabilmelerinin imkânsız olmadığını bir kez daha göstermiştir. Okuyucu, bilim insanlarının birikim ve yaklaşımlarına dayanan görüşlerden dilediğini seçmekte özgürdür. Dilerse farklı görüşlerin kendince kabul edilebilir taraflarını alarak başka bir sentezle yeni bir yol da açabilir.