Eski iz! İşte, şu iz! Bu iz. Onun izi, bunun izi; At Arabacılar Meydanı’ndan gelip geçenlerin izi. İz değil de sanki, görüntülerin gölgesi; olmadı; gelip geçenlerin ince ayar portreleri daha doğru. Çizgiler; Eskiz’ler.. Çizgilerle portreler. Düşünen, kendi kendilerine konuşan ya da birbirlerine bir şeyler anlatmaya çalışan yorgun, bezgin,
Düşünen, kendi kendilerine konuşan ya da birbirlerine bir şeyler anlatmaya çalışan yorgun, bezgin, hayatla didişip duran insanların resmi geçidi; siyah beyaz fener alayları...