Anadolu`nun güneybatı köşesinde bulunan, bugün Teke yarımadasını kapsayan bölge Antik Dönem`de Lykia olarak adlandırılmaktaydı. Oldukça dağlık bir yapıya sahip olan bölge bu özelliği bakımından kendisine özgü unsurları koruyabilmiş, bu bakımdan da Anadolu`nun dikkat çeken ve önemli bölgelerinden birisi olmuştur. Bölge, ticaret ve seyahat açısından zengin Akdenşz Ticareti ve Anadolu`nun iç bölgelerine olan ulaşım konusunda bir bağlantı sağlaması nedeniyle stratejik önemini Antik Dönem`de de korumuştur. Bölgenin araştırma tarihçesi oldukça uzun bir zaman dilimini kapsamaktadır. Bu bağlamda düzenli kazı çalışmaları ve yüzey araştırmaları 20. yüzyılda başlamış ve günümüze kadar sayıca artış göstermiştir. Ksanthos - Letoon, Patara, Limyra, Myra - Andriake, Oinoanda, Kyaneai, Phellos, Olympos, Arykanda, Trebenna gibi pek çok kentte yürütülen önemli arkeolojik çalışmaların yanı sıra bölgedeki yol ağları üzerine tarafımızdan yapılan çalışmalar gibi genel coğrafyaya yönelik yüzey araştırmaları da bulunmaktadır. Bu araştırmalar yeni malzemeler bulunmasını ve mevcut verilen yeniden değerlendirilmesini, bu sayede de yeni tespit ve fikirlerin ortaya .ıkmasını sağlamakta, bunun neticesinde deLykia`ya ilişkin araştırmalar ve yayınlar gün geçtikçe artmaktadır. Tüm bunlar bölgede araştırmacıların daha doğru ve somut sonuçlar elde edibilmesinde fayda sağlayacak aktif ve verimli bir araştırma sahası oluşturmaktadır.Ancak son otuz yılda artan çalışmalara rağmen bölgede epigrafik temelde yerleşimlerin statüleri, yaşadıkları değişimler ve teritoryum alanlarının tespitine ilişkin bir çalışma bulunmamaktadır ve bu eksiklik mevcut çalışmanın en önemli nedenlerinden bir tanesi olmuştur.