Bir zamanlar, ‘Binbir Gece Masalları’nı okurken, ilerde bir padişaha benim de hikâyemi Şehrazat gibi anlatacağım ve nemli, değerli taş tozlarıyla renklendirilen tezhipli sayfalara nakşedileceği aklıma hiç gelmezdi. Bazen insanın aklına gelmeyen şeyler başına geliyor. Fakat ben Şehrazat gibi canımı kurtarmak için masallar uydurmayacağım. Ne yaşadıysam, ne hissettiysem, olduğu gibi hikâye edeceğim. Benim hikâyem Elsa’yı tanımamla başlar padişahım. Ah o Elsa! Beni o çöl köyünde bilginin cennetine götüren eşsiz kadın! Hayatta anlam yüklediğim her şeyi ondan öğrendim.