Eşikte durulmaz, eşikte beklenir. Durmak, karar vermektir. Eşik, karar yeri değildir. Orada, verilecek karar beklenir. Eşiğin ötesinden gelecek karar, beklemeyi bilene ansızın gelir. Duran, zaten kararını kendi vermiştir. İnsan her yerde durabilir. Bir parkta, trafik ışığının altında, market kuyruğunda, otobüs durağında. Fakat insan her yerde bekleyemez. Bekleme yapma hakkını kullanacağı en nadide yer eşiktir. Bekleyen, arayandır. Bekleyen, aradığının ne olduğunu bilendir. Bekleyen, mutlaka ama mutlaka bulacak olandır. Çünkü bulma istidadı olmasaydı, eşiğin ötesindeki onu eşiğine almazdı. Hakkıyla arayanlar Hakk`ı bulur, demişler. Kimler demiş? Vaktiyle eşikte bekleyenler. Zaten en güzelini de onlar söyler, durmayanlar ama bekleyenler.