Tükendi
Stok Alarmıİbrahim Hakkı’nın gerçekten bir abide olan eserinde ağırlıklı olarak ele alınan konu; büyük filozofların "Bilgi nazariyesi" dedikleri saha ile alakalıdır. Filozof İbrahim Hakkı, insanın varlığının asıl gayesini teşkil eden "bilgi/marifet"i önce "Marifet-i nefs/Nefs bilgisi"ne bağlıyor. Fakat bundan evvel bir başka marifete ihtiyacımız vardır: "Marifetullah." Yalnız şu var ki, müessire eserden başlayarak gitmek gerekir. O hâlde "Marifet-i âlem"i bize verecek müspet ilimlere başvurmaya mecburuz. İbrahim Hakkı, bu ilimleri şöyle sıralamaktadır: 1. İlm-i heyet (Astronomi). 2. İlm-i hikmet (Fizik). 3. İlm-i teşrih (Biyoloji - Anatomi). Bu üç ana müspet ilmin yanına bir manevî ilim daha ilave edilmelidir: 4. İlm-i irfan. Ancak bu ilimlerin marifetinden sonradır ki, "Marifet-i âlem"den "Marifet-i Mevlâ"ya giden yola girilmiş olacaktır. İbrahim Hakkı’nın âlim tarafını anlamakla kalmayan, onun sözlerini hâlleri ile mezcetmesini bilen Cemaleddin Server Revnakoğlu’nun yazmış olduğu bu eser sayesinde, Erzurumlu İbrahim Hakk’ının şahsiyetinin tüm yönlerini, formasyonunu, feyiz aldığı kaynakları yakından takip ederken, aynı zamanda Marifetname hakkında da derin bir bilgi sahibi oluyoruz.