Kim gözlerinde bir deniz görebiliyorsa, gökyüzünde sonsuzluk, işte o umuttur.
Kim, geceyi aydınlatan yıldızlara bakıp dilek tutuyorsa, o umuttur.
Kim zor anlarında içine düşen ve ayağa kalkma kuvvetini kendinde görüyorsa, o umuttur.
Kim bir şarkıdan bir yola çıkıyorsa, o umuttur.
Kim bir yağmurda ıslanıyorsa, yüzü gülüyorsa, o umuttur.
Kim yaşamın kulağına fısıldıyorsa, o umuttur.
Şafakla konuştu, yağmurda ıslandı, masallar dinledi, şarkılar söyledi, çocukların yüzüne gülümsedi…
Hepsini bir kâğıda çizdi ve kelimeleri çağırdı.
Şimdi yaşamın kulağına hikâyeler fısıldama zamanıydı…