Bu kitapta anlatılanlar, sadece yazarının değil milyonlarca Kürt’ün yaşadığı felaketlerden yalnızca küçük bir kesittir.
Özellikle de köylerin yakılıp boşaltıldığı ve koruculuğun dayatıldığı dönemlerde, yaşadıkları toprakları terk edip yabancı diyarlara göç etmek zorunda kalan binlerce Kürt’ü yeni sıkıntılar bekliyordu. 
Dilini, dinini ve törelerini bilmedikleri Avrupa ülkelerinde kaçak ya da ilticacı olarak yaşam mücadelesi vermek zorunda kaldılar.
Yasal ya da yasadışı yollarla Avrupa’ya gitmeyi başaramadıkları için Anadolu’nun kimi metropol kentlerine göç etmek zorunda kalan Kürtlerin yaşamını ise ‘‘sosyal medya paylaşımları’’ ve ‘‘yardım-yataklık’’ suçlamaları ile cehenneme çeviriyordu.
Tüm bu insanlık dışı uygulamalara karşı kendi çapında onurlu ve kararlı bir mücadele veren İlhami Akter’in Türkiye - Gürcistan - Almanya üçgeninde yaşadıklarını heyecan, merak ve ibretle okuyacaksınız…