En huysuzların bile yüzünü güldürecek bir hikâye...
Her şey her zaman tozpembe olamaz, değil mi? Bazen de her şey tozpembeyken insanın gözüne çok kötü
görünür. Bazı günler aksiliklerin ardı arkası kesilmez. Her şey ters gidiyormuş gibi gelir. İşler gözünün üstünde kaşın vara kadar gider. “En Güzel Kötü Günüm”de kahramanımız da böyle bir güne uyanıyor. Hiçbir
şey onu mutlu etmiyor. Ta ki kendiyle aynı duyguları paylaşan bir arkadaşa denk gelene kadar.
Marianna Coppo’nun yazıp resimlediği, huysuzların bile keyfini hemen yerine getirecek kitap her yaştan
okura hitap ediyor.