Emperyalistlerin “yaratıcı kaos” çıkarımının ürünü tekfirci hareket deneysel gelişme süreçlerinden geçerek her defasında farklı görünümler aldı ve kullanıldıkları ülkelerde kaotik ortamın yaratılmasına hizmet etti. Onları kullanan batılı emperyalistlerin ajandalarına dayalı olarak eylemli gelişim gösterdikleri somut bir gerçek. Güncelde Suriye, Irak ve Yemen’deki örgütsel varlıkları emperyalistlere rağmen değil, onların teşviki ve yönlendirmesiyle oldu. Suriye krizinin yoğunluk kazandığı verili dönem içinde “ılımlı muhalif” kisveli grupların kısa süre sonra yerini El Kaide-IŞİD’e bırakması öğreticidir. Velhasıl “ılımlı muhaliflerin” bir adım sonra El Kaide’li olması operasyonel gelişmelerin ürünüydü. Etiket değişimini dayatan irade emperyal güç merkezleridir. Mezhebi bağnazlıkla konuşlanan tortu kesimlerin desteğiyle hareket ettikleri nesnel bir olgu fakat bu onların bölge halklarına karşı savaştığı gerçeğini değiştirmez. Tekfirci hareket, bölgede İslami alanın “cihat,fetih,devrim” kurgusuyla terörize edilmek istenmesine hizmet eden yakıcı bir araçtır. Eğer hedef ülkelerde başarılı olsalardı, halkları çok daha kötü bir gelecek bekliyor olacaktı. Bugün Şam ve müttefiklerinin başından beri “kırmızı çizgi” olarak dillendirdiği “tekfiri terörle mücadele” en geniş kesimler nezdinde kabul gören, politik dönüşümlere rengini veriyor.