"yağmur bereketsiz yağar saçlarına
terkedilmiş şehirlerin
sonrası ırmak
çaresiz yalnızlık nöbetleri ve karanfil
(karanfil uslanmaz bir özlemdir çoğu kelebeğin ufkunda)
ve Elif kuyularda dillenendir
ırmakların, karanfilin ve yağmurun türküsünü
gözlerinde aceleci sevmeler kederi
her türküde umudun kızıla teslimiyeti
yolların bitmeyen ne zaman gelecek kaygısı
taş kesilen ağrıların zamansızlığı
kerpiç evlerin altında kalan çeyiz lekesi
yollar sahipsizdir çoğu kına türküsünde
ve türkülerde savrulur sevda kırmızısı duvak
bu yüzden işte kan çanağıdır Elif’in gözleri"