Rivyalı Geralt, Witcher serisinin ilk romanıyla
geri döndü ve bu sefer dünyanın kaderini
ellerinde tutuyor.
“Ben Witcher’ım. Yapay olarak yaratılmış bir mutant. Para karşılığında canavar öldürürüm. Anne babaları bedelini öderlerse çocukları korurum. Parasını Nilfgaardlı anne babalar öderlerse Nilfgaardlı çocukları da korurum. Dünya harap olsa bile -ki bunu hiç sanmıyorum- bir canavar beni öldürünceye kadar bu dünyanın harabeleri üzerinde canavar öldürmeyi sürdürürüm. Bu benim yazgım.”
Yüzyıldan fazla bir süredir insanlar, cüceler ve elfler barış içinde yaşıyordu. Ancak zaman değişti. Barış sona erdi ve farklı ırklar tekrar savaşmaya başladı. Hem birbirlerine karşı hem de kendi aralarında. Cüceler hısımlarını öldürüyor, elfler de insanları ve insanlarla dostluk kuran elfleri.
Bu çalkantılı çağda kâhinlerin beklediği bir çocuk doğar. Cintra Aslanı Kraliçe Calanthe’nin torunu Ciri’nin garip güçleri ve daha da garip bir kaderi vardır. Kehanetler onu “Alev” diye niteliyor, iyi veya kötü dünyayı değiştirecek kişi olarak.
“Bu Kitabı Gerçekten, Gerçekten Çok Beğendim... Sapkowskı’nin Dünyasındaki Hiçbir Karakter Siyah-Beyaz Değil. Geralt Ve Canavarlar Dâhil Herkes Grinin Bir Tonu.”
––The Deckled Edge