*Gerçekçiliğin insanı ileri götüren, toplumları aydınlatan yanı en önemli özelliğidir. Buna karşın günümüz yazarlarının birçoğu ister bilinçli ister bilinçsiz olsun gerçekliği yadsıyıp karanlığa gömülürken okuru da bu bataklığa çekiyor. Karşı-gerçekçi yazarlar, gerek mistisizm, gerek karamsarlık ve umutsuzluk dolu yapıtlarıyla yaşamı aşağı çekerler. Kapitalizm dünyasının edebiyat ve sanat diye dayattığı meta ürünlerini bize pazarlamaya çalışırlar. Bu düzeni kırmak toplumsal bilinci uyandırmaktır. Gerçekçi olmayan yapıtlar karşı-gerçekçi, modern roman ya da yeni roman olarak adlandırılır. Günümüzün en çok satanları da genellikle bu sınıftandır. Bu çalışmanın amacı ise karşı-gerçekçi yapıtların bilinci nasıl körelttiğini göstermektir."
Sevim Kahraman, Türk edebiyatından seçtiği gerçekçi ve karşı-gerçekçi romanları edebiyat kuramları ışığında incelerken, neredeyse unutmaya başladığımız estetik değerlerin edebiyata nasıl yansıtılması gerektiğini de hatırlatıyor. Eleştirinin Estetiği, bir edebi yapıta okurun hangi bakış açısıyla yaklaşması gerektiği konusunda zihinlerde yeni kapıları aralıyor.