Besmelenin, Fatiha ve diğer sûrelerin ilk ayeti olup olmadığı ve namazın kıraatinin açıktan okunduğu vakitlerde nasıl
bir tavır takınılacağı hususunda ihtilafa düşülmüştür. Bunların başında da; besmelenin, sadece Fatiha’nın mı, yoksa Tevbe sûresi hariç olmak üzere, başında yer aldığı her sûrenin mi ilk ayeti olduğu konusu gelmiştir. Bu hususta besmeleyi sadece Fatiha’nın ilk ayeti sayanların yanında, her sûrenin ilk ayeti olarak kabul edenler de olmuştur. Her bir grup, ileri sürdüğü görüşü desteklemek için bir takım rivayetlere başvurmuştur.
Özellikle bu noktada yapılan ilmî münakaşa ve münazaralar, Fatiha sûresi üzerinde daha fazla yoğunlaşmıştır. Bu bağlamda bir zümre, besmelenin Fatiha sûresinin ilk ayeti olduğunu; diğer bir kesim de besmele olmaksızın Fatiha’nın yedi ayet olduğunu söylemiştir. Bunu da ‘sıratallezine en’amte aleyhim’ kısmının altıncı, ‘ğayri’l-mağdûbi aleyhim veladâllîn’ kısmının da yedinci ayet olduğunu söylemek suretiyle görüşlerine açıklık getirmiştir. Böylece her grup, görüşlerinin dayandığı delilleri ortaya koymuştur.