Yaşamın olağan akışından…
Bir zaman, bir yerde duymuşuz da hemen o an unutuvermişiz gibi…
Tanıdık ama bir o kadar da uzak…
Üzerine düşünülmemişleri düşünmeye, unutulmuşları hatırlamaya, sessiz kalanları çığlık atmaya iten öyküler…
Gitgide eksilenlerin hikâyeleri…
“Çocuk sesleri de gidince pazar kasveti yağmurla birlikte iyice bastı. Balkondan sandalyemi içeri aldım. Çayım da bitmişti zaten. Sohbetlerimize eşlik eden ince beller kırıldı çoktan. Son kalan çay tabağı da küllük görevinde, onun da kenarı çatlamış. İçinde izmaritler, biraz da su.”