Gander büyük bir taşın yanında durdu ve üstüne çıkarak oturdu. “Geç şöyle bakayım karşıma Merlin, hadi.” dedi Gander. Merlin de hızlıca onun dediğini yerine getirerek karşısına geçti. Diğer büyücüler de Gander’in sağına soluna yerleşmişlerdi. “Şimdi, herkes yerleştiğine göre eğitimimize başlayalım. İlk olarak büyü kavramını açıklığa kavuşturalım. Sence büyü nedir Merlin?” diye sordu Gander. “Evet büyü nedir, Merlin biraz düşünebilirsin istersen.” dedi Gander. “Büyü insanların sahip olmadığı size Kiras’ın bize ise Garsdil’in bahşettiği olağanüstü yeteneklerdir.” diye cevapladı Merlin fazla beklemeden.
“Dediğin tanımın bir kısmı doğru ama ben daha çok büyü kavramının özünü sormuştum. Şimdi elimden geldiğince de onu ben anlatayım. Büyü, dediğin gibi bize Kiras’ın size ise Garsdil’in bahşettiği olağanüstü yetenekler ama büyü sadece bahşedilince kazanılmıyor. Yaratılış zaten başlı başına bir büyü olduğundan her canlının içinde az veya çok büyü oluyor. Büyüyü kazanan insanlar daha doğrusu içindeki büyüyü açığa çıkaran insanlar da var. Yani anlayacağın insanlar da birer büyülü varlıklar ama bunu bilmiyor veya inkâr ediyorlar. Kalplerinin en dip noktalarında da olsa onların da büyüleri var.