Tükendi
Stok AlarmıHüseyin Ragıp Bey, Osmanlı Devleti’nin son evresi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecini yaşamış; siyasi, sosyal ve kültürel ge-lişmelerde aktif görevler üstlenmiş eğitimci, gazeteci ve bürokrat kimli-ğiyle milletine hizmet etmiş önemli bir birey olarak toplum hafızasında yerini almıştır. Hüseyin Ragıp Bey, nitelikli eğitimle birlikte entelektüel bir çevrede büyümüştür. Türk Ocaklarının kuruluş aşamasında aktif rol alan Hüseyin Ragıp, gençlik yıllarında neslin eğitimi noktasında görev-ler üstlenmiş ve Türkçenin kullanımının her alanda öne çıkarılarak Os-manlı yaşamındaki önemine inanmıştır. Bu doğrultuda yazılar kaleme alarak düşüncesini geniş kitlelere duyurmayı amaçlamıştır. Kalemiyle bir yandan genç neslin içinde bulunduğu durumu tespit ederek, diğer yandan genç bireylerin yaşam kalitesinin ahlaki yönden zenginleştiril-mesini amaçlamıştır. Bu çerçevede dönemin önemli edebi şahsiyetle-rinin yazılar kaleme aldığı Talebe Defteri ve Muallim gibi dergilerde Türkçenin veciz kullanımını ortaya koyan, eğitime yeni bakış açıları kazandırmayı hedefleyen yazılarıyla Türk kültür hayatına katkıda bu-lunmuştur. Nitekim eğitimciliği ve yazılarıyla gençlere dokunma iste-ği bu durumun daha iyi açıklanmasında etkili olabilir. Hüseyin Ragıp Baydur Milli Mücadele yıllarında inandığı ilkeler doğrultusunda Ankara’da yeni kadrolarda, yeni görevlerle ülkesine kat-kıda bulunmaya devam etmiştir. Bu dönemde eğitimin dışında Hâkimi-yet-i Milliye gazetesinin mesul müdürü, başyazarı olarak öne çıkmıştır. Türkçeyi kullanma becerisi, aldığı iyi eğitimin bir sonucu olarak ve farklı yabancı dillere aşinalığı nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk tara-fından özellikle dış politika ve bürokrasi alanında vazifelendirilmiştir. Hâkimiyet-i Milliye yazılarında dış politikaya yönelik analizleri, geniş tarih bilgisiyle dış gelişmeleri değerlendirmesi kaliteli insan kaynağına en çok ihtiyacın olduğu bu evrede iyi bir görev adamı olmasını sağla-mıştır. Lozan görüşmelerinde Türk heyetinde yer alarak, sırasıyla Pa-ris temsilci vekilliği, Bükreş, Moskova, Roma, Washington ve en son Londra büyükelçiliği görevlerini yaşamının son dönemine kadar sür-dürmüştür.