Kitabın ilk bölümü eğitimin üç, dinsel, düşünsel ve bilimsel evresinin öyküsünü özetlemektedir.

İkinci bölümde, eğitim üzerine üretilen görüşler ele alınmıştır. Her ne kadar eğitimin bilimsel evresinde olduğumuzu varsaysak da, fen konularında bile filozofların düşünce üretmesi sürerken, eğitim gibi bir toplumsal olguda değişik görüşlerin olması doğaldır. Batı`nın bize yansıyan eğitim görüşleri ile birlikte, bir araştırmaya dayanan eğitim görüşlerimiz, karşılaştırmayı sağlamak amacıyla, ikinci bölümde özetlenmiştir.

Eğitim olgusunun ortaya çıkış nedeni insandır; eğitim bizim için vardır. Biz, niçin, nasıl, nerede, ne zaman eğitilmek isteriz, ne öğrenmek isteriz, bizi eğitecek kimdir? Bu soruların yanıtlarını, eğitimin bilimsel evresinin başlamasına da yol açan, psikoloji, özellikle de eğitim psikolojisi bulmaya çalışır. Kitabın üçüncü bölümünde bu soruların yanıtları aranmıştır.

Eğitim olgusunun toplumsallık yönünün sosyoloji, özellikle de eğitim sosyolojisi tarafından nasıl incelendiği dördüncü bölümün konusudur.

Ekonomi, özellikle de eğitim ekonomisi, kıt kaynakların toplum gereksinmelerini karşılamasında eğitim sisteminin nasıl yardım edeceğinin ve eğitim sisteminin daha nasıl verimli çalışacağının yol ve yöntemlerini aramaktadır. Beşinci bölümde eğitimin üretimsel yönü ele alınmıştır.