Efsaneler üzerine yapılacak çalışmalarımızı güzel düşüncelerle değerlendirmek istiyoruz. 1980’deki eserimizde denediğimiz sınıflama çalışmaları bütün alana yayılmalıdır. Bu iş, belki ikinci kuşak efsanecilere kısmet olacaktır.
Efsane dinlemenin ve anlatmanın ayrı ayrı zevkleri vardır. Ya yazmanın?.. Efsanelere vermeye çalıştığımız şekil, anlatanın ağzında, bazen yaralanan ifadelerin sarılmasından başka bir şey değildir. Her türlü süsten ve açıklamadan uzak, üç beş cümleye sıkıştırılan bir cümleler zincirini efsane hâline getirmenin ne kadar zor olduğunu bu alanda çalışanlar bilir. Biz, bu zorluğa göğüs germeye çalıştık.
Gelecekte kaleme alacağım efsane konulu yazılarımı beklemeden, yeni yazılarımı ikinci cilt olarak ele almaksızın, eskilerle yenileri belirli başlıklar altında toplamanın daha uygun olacağını düşünerek elinizdeki kitabı ortaya koymaya çalıştım. Eksiklerimin olacağını biliyorum; ancak yıllardan beri aranılan birinci kitabımızın isteklilere ulaştırılmasını da geciktiremezdim.