Kızağın ön tarafını aralıksız döven karın hışırtısına, fırtınanın uğultusuna kulak kabartarak *Vay canına, amma da esiyor! Böyle giderse sabaha değin kara gömüleceğiz* diye düşündü. Yerinden doğrularak sağa sola bakındı. Çevresindeki beyaz karanlıkta doru tayın başından, sırtında dalgalanıp duran örtüden, topuzlu kuyruğundan başka bir şey görünmüyordu. Bazen ağaran, bazen de koyulaşan titrek karanlık sarmıştı dört bir yanı.