Dünyada suçun tarihi, Kabil’in Habil’i öldürmesi yani ilk insan kanının toprağa bulaşması ile başlar. Bütün bir uygarlık tarihi boyunca; çıkar kavgaları, kin, nefret, ötekini aşağılamak, etnik öfkeler, aşağılamalar ve sair sebeplerle insanlar, insanlara düşman olmaya ve toprağı kanla sulamaya inatla devam etmişlerdir. Dolayısıyla cinayet, katil, mağdur, suç, suçlu, vicdan ve ceza mekanizması, yargı sisteminin işleyişi ve hükmü, adalet gibi temel insanlık sorunları, bütün büyük sanatçıların ilgisini çekmiştir. Edebiyat ve Suç kitabında Ahmet Sarı, dünya edebiyatının dört büyük eserinin unutulmaz kahramanları üzerinden heyecan verici bir arayışa çıkıyor. Márquez’in Kırmızı Pazartesi romanındaki Santiago Nasar’ı; Albert Camus’nün Yabancı adlı romanındaki Meursault’su; Franz Kafka’nın Değişim romanındaki Gregor Samsa’sı; Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sındaki Raskolnikov’u; yani felaketin kapısını dört defa sert çalanlar, müellif tarafından müthiş bir üslup ve tükenmez bir merakla yeniden sorgulanıyor.