Tükendi
Stok AlarmıTarih boyunca düşünürler umumiyetle edebiyat hassaten şiir ile ilgilenmişlerdir. Bu durumun rastlantı olması kesinlik ile mevzu bahis olamaz. Hakikat penceresinden bakıldığında bu durum, düşünme eylemi ile edebiyatın, düşünce metaforu ile şiir arasında var olan birbirini tamamlama gerçeği olarak ifade edilebilir.
Düşünmek sanatsal bir eylemdir. Edebiyat sanatsal bir etkinliktir. Şiir edebi bir unsurdur. Nihayetinde düşünce, edebiyat ve şiir sanat ortak paydasında buluşuyor. Şiirdeki hikemiyat edebiyattaki hikmete tekabül eder. Sanatın bir nevi hikmet arayışı olduğunu var sayarsak; bu durumda düşünce eyleminin olmaması mümkün değildir.
Düşünürlerin edebiyatçı kimliklerini araştırıp, topluma ifşa etmek ayrıca sanatsal bir sorumluluktur. Bu anlamda edebiyat yönü keşfedilmeyi bekleyen birçok isim tarih yaprakları arasında keşfedilmeyi bekliyor. Aynı zamanda düşünce ufkumuzu aydınlatan bu güzide insanlara karşı da sorumluluğumuzdur. Bir insanı her yönü ile keşfetmek kainatı keşfetmeye eşdeğer bir eylemdir. İnsanın edebiyat ve sanat yüzü keşfedilmediği takdirde önemli bir eksiklik ortaya çıkacaktır. Ve bu keşif kamil manada yapılan bir keşif olmayacaktır. Kemal manada eksik olan keşif ise, verilen emeğin zayi olmasına, yapılan çalışmanın meyvesiz olmasına sebep olacaktır.
“Edebiyat Gemisinde Düşünce Adamları” kitabı genel olarak düşünce ve fikir yönleri ile tanınan entelektüel şahsiyetlerin edebi ve sanatsal yönlerini ön plana çıkaran bir çalışmadır.
“Edebiyat Gemisinde Düşünce Adamları” adlı çalışmada edebi yönleri ön plana çıkarılan entelektüeller; Seyyid Kutub, Hayreddin Karaman, İhsan Süreyya Sırma, Mehmet Emin Akın, İmam Şafii, İmam Gazali, Ahmede Xani, Abdülaziz Rantisi, Elmalılı Hamdi Yazır, Ali ulvi Kurucu, Şule Yüksel Şenler, Emine Şenlikoğlu, İbn Hazm, Ömer Nasuhi Bilmen, Salih Mirzabeyoğlu, Mustafa Sabri Efendi, Hasan Basri Çantay, Ali Koçak ve Cemil Meriç’tir.