Her toplum, siyasal, sosyal ve ekonomik şartların, tarihe yön veren büyük şahsiyetlerin belirlediği değişim ve dönüşümlerle yaşayıp gidiyor. Bu değişim ve dönüşümlerin, resmî belgelere yansımasını gözden uzak tutmadan, basılı ve görüntülü iletişim araçlarındaki görüntü ve yorumlarını bir kenara bırakıp edebiyattan sayılan eserlere nasıl yansıdığını görmek ve göstermek edebiyat bilimcinin işidir. Edebiyattan sayılan eserler duygunun doğurduğu ve yoğurduğu dilin incelikleri ile bezeli bütünlüklerdir. Edebiyat bilimci, sosyologun, tarihçinin, sosyal psikologun ve siyaset bilimcinin peşine düştüğü meraklardan, suallerden birçoğunun cevabını edebiyat eserlerinin dünyası içinde arayıp bulup bir inceleme ve değerlendirme eseri yazmakla sorumlu insandır. Edebiyat biliminin nihaî hedefi, edebiyat tarihinin yazılmasıdır. Edebiyat tarihi ise, bir milletteki sosyal ve siyasal iklim değişmelerinin, kültürel değişim ve dönüşümlerin temelini oluşturan ARAYIŞLARIN edebî eserlere yansıyanlarının tespit edilmesi ve değerlendirilmesidir.