Dünyanın bir ucundan, dünyanın diğer ucunu, sadece kelimelerle yakabilmenin bir yolu vardır elbet. Yüreklere değmenin, akıllara sızmanın bir yolu. Aynı dili konuşmasak da, aynı toprağa basmasak da, aynı şarkıyı duymasak da, ortak bir yerde buluşmak mümkün olmalı aslında. *Ecnebi* işte bu büyük buluşmanın kapaktaki adı. Yabancıların aslında ne kadar sizden, ne kadar siz gibi, ne kadar size benzer olduğunun ispatı. Çünkü bizler, aynı göğün altında, aynı izleri takip eden bir ecnebiden başka bir şey değiliz...
Ecnebi; olağanüstü bir kurgu, olağanüstü bir içtenlik ve olağanüstü yaşamlara tanıklığı vadediyor okuyucuya, hem de olağanüstü bir coğrafyada. Tamamen gerçeğin, yalın ve sert gerçeğin, küçük hayalleri olan büyük insanların, Bangladeş’in çetin ikliminde geçen dokunaklı öyküsü. Tam bir baş yapıt, tam bir manifesto. İtiraf etmeliyim ki birçok yerde gözlerimin dolmasına engel olamadım. Sarsılacaksınız ve sarsıldıkça anlayacaksınız; sadeliğin zerafetini ve insan olmanın nasıl bir savaş olduğunu...