Osmanlı toplumunun değişiminde ve Batıya yönelişinde Tanzimat döneminin ve tiyatrosunun önemli rol oynadığı bilinen bir gerçektir. nitekim birçok alan ve tür gibi Batılı anlamdaki Türk tiyatrosunun ilk örnekleri de bu dönemden itibaren görülmeye başlar. Bu dönemin ilk mensur dramlarından biri de Ebüzziya Tevfik`in Ecel-i Kaza adlı eseridir.
Eser, yazarın hem ilk kitabı, hem de ilk ve tek telif tiyatrosudur. Yayımlandığı lımoar (1872) itibaren yankı uyandırdığı anlaşılan Ecel-i Kaza, eldeki verilere göre gerek döneminde, gerekse daha sonra defalarca sahnelenmiş, hayli rağbet görmü ve ilgiyle karşılanmıştır.
Beş fasıl, beş ferdeden ibaret olan piyeste, birbirlerini ölesiye sevdikleri halde, aralarında kan davası bulunan ailelere mensubiyetlerinden ve kızın müstebit babasının hem bu davayı sürdürüşü, hem de keyfi icraatlarından dolayı birleşemeyen iki gencin sonu ölümle biten romantik aşk maceraları işlemiştir.
Eserde "romantik aşk"ın bir araç olduğunu düşündürebilecek ipuçları vardır.
Erzurum valisi Laz Ahmet Paşa`nın müstebit bir idareci olması, buna karşı koymaya çalışan şahsiyetlerin bulunması, "romantik aşk" vesilesi ile, "hürriyet-istibdat mücadelesine yönelik" bir mesaj verilmek istendiğini düşündürmektedir. Ayrıca, kan davası aleyhinde fikirleri de içeren oyunda, Osmanlı toplumu içindeki, bazı azınlıklar da dahil, kimi insanların yaşayışlarına, dini ve ahlaki inançlarına ve olaylara yaklaşım tarzlarına da yer verilmiştir.
Elinizdeki kitapta, Ecel-i Kaza`nın türk tiyatro tarihi içindeki yerini, önemini, basılış ve sahneleniş macerasını, gördüğü rağbeti, belli bir plan dahilinde yapılmış tahlilini, yeni ve eski harfi metinleri ile birlikte metne dayalı sözlüğünü bulacaksınız.