Boş gözlerle bakarken sonsuzluğa bir çınar devrildi şehre.
Bir yürek vuruldu…
Renksiz, soluk feryatlar yağdı omuzlarına umudun.
Daha dün gibiydi sanki. Onunla defalarca bu rıhtımda buluşmuş, yanındaki kafe de çay içmişlerdi. Daha yeni gitmiş gibiydi sanki.
Oysa dün geri gelmeyen bir düştü artık.
Rıhtıma, hırkalara, gönlünün arka odalarına, dahası hayatına sinmişti kokusu. Kafe de ki bardaklarda nefesinin buğusu kalmış, gibiydi.
Oydu denizleri kıskandıracak dalgalı sarı saçlı başını güvenle göğsüne yaslayan.
Oydu solmayan papatyalar üzerinde kendisini sonsuzluk ülkesinde mutluluğu yaşatan. Ve onunla birlikte iken bitmeyen sevinçler yağmıştı omuzlarına..