“Dağların sessizliğinde ben, sesim

Ormanların ninnisinde dinleniyor nefesim

Uçar kuşlar omuzlarımdan

Gök benim, yer benim

Rüzgârına savrulur türkülerim, sesimi kesen olmaz

Temiz akar ırmak dere necaset bulunmaz

Kurt mertçe yaklaşır

Koyun kuzu korkusuz dolaşır

Toprak emeğimin karşılığını vermese bile

benimdir

Bastığım zaman kızmaz.”

Gerçek olaylardan kurgulanarak yazılan bu romanda; sizler de alçaklı, yüksekli, kimi cüce, kimi yüce, kimi yeşil, kimi kır donlu dağların vahşi güzelliğinde dolaşacaksınız.

1940’larda Anadolu’nun isyanlarla yırtılan bağrında filizlenen bir aşk hikâyesinin içinde kaybolurken hikayeler içinde yaşanan hikayelerle buluşacaksınız.